Veya havalı adıyla; “Lahana a’la Bolonese” 😉 . Lahana mevsimi başladıysa, haftasonu da fazla kaçtıysa, dengelemek için şahane bir alternatif. . İtiraf ediyorum klasik kapuskayı ben de sevmezdim... ta ki geçen kış böyle deneyene kadar! Bütün püf noktası, lahanaları ince kıyıp, kısık ateşte az su ile kavurup, pişmeye yakın zeytinyağı eklemek ve kıymalı, domatesli sosunu (aynı bolonez makarna sosu gibi) ayrıca pişirip, servis sırasında lahana ile buluşturmak. Üzerine ister sadece limon sıkıp sumak ile tatlandırıp yiyin, isterseniz sarımsaklı yoğurt pul biberli tereyağı sos ile mantı gibi yiyin. Her türü şahane! Lahana yemeyen çocuklara bile yediren tarif. Beren, bunu abisinin bulduğu adıyla, “Çin Mantısı” olarak yiyor mesela ☺️
. Lahanagiller ve turpgilleri sofralarımızdan eksik etmememiz lazım, içeriğindeki sülfür ile çok güçlü inflamasyon savaşçıları besinler bunlar. Yani şekerden, kalbe pek çok kronik otoimmun rahatsızlarını engelliyor. Sadece kronik bir rahatsızlığınız olmasına gerek yok, akut olarak da vücudunuzda olan dönemsel inflamasyonu önlemeye yardımcı. Hani o içtiğimiz ağrı kesiciler var ya, onların kutusunda hep “anti-inflammatuar” yazar; işte o ilaçlar sadece semptomları keserken, lahanagil gibi besinleri düzenli tüketmek sebepleri yok etmek için çalışırlar. Tabiiki, bir kerede, 3 kerede sonuç beklemek doğru değil. Bunlar rutin beslenmemizde düzenli bulundurmamız gereken yiyecekler. Hiç bir yiyecek tek başına mucize değil. .
Cruciferous vegetables as weapons of anti-inflammation! Try the cabbage as a bolonese pasta! Better taste & more pleasure 🍵
Comments