Canınız sürekli tatlı, tuzlu, yüksek rafine karbonhidratlı birşeyler yemek istiyorsa lütfen yemeden önce bi durun ve düşünün.
Duygularınızı mı yiyorsunuz yoksa gerçekten bedeniniz size ihtiyacı olan bir eksikliğin sinyalini mi gönderiyor?
Cevapları yana kaydırarak bulabilirsiniz.
Mesele canımızın bunları istiyor olması değil, yerine ne koyacağımızı bulabilmek olmalı.
Bu nedenle her zaman insanın “ruhunu beslemesinin”, karnını beslemesinden daha önemli olduğunun altını çizmeye çalışıyorum.
Çünkü ruhumuz açsa, kilolarca brokoli de yesek, yeşillikler içinde de yüzsek, canımız hep “anlık” tatminler istemeye devam eder ve bu kısır döngüden kurtulamayız.
Sevdiklerimize içten ve kocaman bir sarılma, bi komşu kahvesi, güzel bir müzikle güne başlamak, güzel enerjilerle pişirilen bir yemek, bi dost sofrası, en sevdiğimiz dizi, içinde kaybolduğumuz bir kitap, yeni bi örgü modeli, renklerle dans eden resimler, bi saksıda yetiştirip büyüttüğümüz bi çiçek... belki “dengede hayat” sayfasında takılmak ☺️💜 ... ruhumuza ne iyi geliyorsa, yüzümüzü ne güldürüyorsa...
.
Hala canınız tatlı istiyor mu? Hadi yazın bakalım size kendinizi iyi hissettirenleri? 😊
Canınız bunları istediğinde dönüp okur, hatırlarsınız. Dursun burda hepimiz adına. 😊
Comments